Kanada’da Yaşamak
Ben Pelin Kıvrıkoğlu. Liseden sonra üniversiteyi okumak için Kanada’ya geldim. Buradaki deneyimlerimi sizlerle paylaşmak istiyorum. Bilgisayar ve matematik okuduğum için böyle edebi yazılar yazmaya pek yatkın değilimdir. Amacım sana yardımcı olmak ve seni yurtdışı yaşam hakkında bilgilendirmek. O yüzden imla hatalarını aramak yerine bilgi öğrenmeye bakarsan senin için daha yararlı olur 🙂
Kanada’ya geleli tam olarak üç yıl olacak. Üç uzun yıl. Acısıyla tatlısıyla yaşandı bu üç yıl. Yeni insanlar ama aynı karakterlerle tanışmak, yeni kültürlerle tanışmak, büyümek, kendini geliştirmek, öğrenmek, öğretmek, yardım almak, yardım etmek ve en güzeli de dünyaya bakışını değiştirmek.
Kanada’ya ilk geldiğimde annem ve babamla birlikte gelmiştim. İyi ki de onlar gelmiş, yoksa yerleşmekte çok zorluk çekecektim. Odamı taşımaktan tutun, telefondan ve banka hesabına kadar herşeyimi benimle buraya gelen ailem halletti. Onlar gittikten sonra buradaki annem gibi saydığım benim için çok değerli olanlar yengem ve erkek arkadaşım yardımcı oldu. Borcumu ne yapsam ödeyemem, hem böyle bir olanak sağladıkları hem de böyle deneyimler kazanmama yardım ettikleri için…
Yurtta yaşadınız mı hiç? Evet? Hayır? Evet ise peki hiç onbeş farklı ülkeden insanla birlikte yaşadınız mı? Biriyle yaşamak, o insanı tanımak için çok önemlidir. Televizyondan yıllarca izlediğimiz filmlerden öğrendiklerimizin yalan olduğunu ve haberlerde duyduğumuz ülke liderlerinin o ülkenin insanlarıyla çok da bağlantılı olmadığını öğrenirsiniz. Ten rengimiz, yüz yapımız, göz yapımız, yemek seçeneklerimiz farklı olsa da aslinda hepimiz aynı şeyleri istiyoruz hayatta. Mesela, iyi ve temiz bir oda arkadaşı, yüksek bir not ortalaması, aşk, iyi arkadaşlar… Tek farklı olan, bu istekleri yerine getirmek için verdiğimiz emekler.
İlk yıl yurtta kalmak çok önemli. Ses olacak elbette, ilk defa içkiyle tanışıp içip kusanlar olacak, tuvaletleri ve duşları pis bırakanlar olucak, ama canın istediğinle gidip konuşabiliceğin, yalnız olduğunda seni neşelendirecek insanlarla tanışacaksın ve hatta belki de hayat boyu tanıyacağın ve seveceğin arkadaşlar edineceksin.
Başka bir ülke, başka bir kültür, başka bir dil, o zaman ogrenmeye bak. Mutlaka gönüllü çalış bir kere, okulda bir öğrenci kulübüne gir ve aktif rol al, işe gir ve kendi emeğinle para kazan, o ülkenin kültüründen arkadaş edin. Dilini konuş, o dilde kitap oku, tiyatro izle, komedi gösterileri izle (şakalarını anlamasan bile araştır). Asla yapamayacağım deme, yapmaya çalış. Üniversiteyi ve o ülkeyi deli dolu yaşa. Kanada gibi bir ülkede tahmin edemeyeceğin sayıda değişik kültürle tanışacaksın. Bir insanla tanıştığında zihnindeki duvarları ve sınırları yıkmayı bil ve asla önyargılı davranma. Kendi ülkenin insanlarıyla da zaman geçir, çünkü bir sürü özel ve güzel insanla tanışacaksın.
Faturalarını ödediğin, banka işlemlerini hallettiğin, evinde kendi yemeğini yapıp ve çamaşırını yıkadığın zaman yetişkinliğe adım atacaksın. Kendi ayakların üstünde durmayı öğren mutlaka. Birkaç oda arkadasım oldu şu üç yılda ve çok şeye tanık oldum. Bir çoğunun evde hep annesi yapmış her şeyini, yemeğinden tut, çamaşırına… Hiçbir sey yapmayı bilmiyorlardı ve yaşları yirminin üstünde. Bu cok üzücü bir durum. Bu insanlar topluma nasıl katkı sağlayacaklar acaba?
Burada her şey farklı işliyor Türkiye’den. Herkes kurallarla yaşıyor ve kurallara uyuyor. O yüzden trafik ışığı olmayan yerden sakın geçme çünkü yasak. Dışarıda içki içmeye kalkma çünkü yasak. Zaten marketlerde alkol bulamazsın, sadece özel alkol satan yerler var ve oralara kimliğinle giriyorsun. Kuralları çiğnersen mutlaka ceza alıyorsun ve haksızlıkların birçoğu gideriliyor. İnsanlar işlerini dürüst yapıyor. Tek üzücü taraf bazen bazı insanların sana önyargı ile yaklaşmasi. Ama bunun için de çok üzülme sakın, çünkü bunu sen değiştirebilirsin.
Çekleri kullanmayı öğrenmeye hazır ol. Bankalar hep çeklerle hareket ediyor. Maaş diye bir kavram yok, çalıştığın saate göre para alıyorsun. Mutlaka kredi kartı edinmen gerek, çünkü yurtdışında dünya artık kredi ile işliyor. İleride ev, araba alırken kredi sayına bakıyorlar. Kredi sayın senin para konusunda ne kadar güvenilir olduğunu gösteriyor.
Kanada’nın soğunu seni korkutmasın. Ben ilk geldiğimde beni korkutmuşlardı, neymis -40 oluyormuş falan… Tamam -30 oldu birkaç kere, ama en fazla olan gözünde göz yaşı donuyor. Sıkı giyindiğin ve dışarıda çok uzun süre durmadığın zaman aslında hava soğuk bile gelmiyor. Kara hazır ol ama. Hem de çok fazla kara. Buzda kaymamak için adım attığın zaman adımının sağlam olduğuna mutlaka emin ol. Düşeceksen de yavaş düsmeye ve yumuşak etli yerlerin üzerine düşmeye çalış.
Tanıştığın herkese iyi izlenim bırak mutlaka. Çünkü sen burada yabancı bir ülkeyi temsil ediyorsun. İnsanlar seninle olan deneyimleriyle yargılayacak diğer Türkleri. O yüzden insanlarla konuş ve onları bilgilendir. Tarihini anlat. Cünkü ne yazık ki çoğu bilgi yoksunu. Bana Türkiye’de araba var mı diye soran bir insanla tanışmıştım!
Herkesin başka bir ülkede en az iki ay tek başına yaşamasını tavsiye ederim. Ama bir yerde yaşadığın zaman o yerin kültürünü, dilini, yaşama biçimini ve insanlarını öğrenmelisin. Çünkü, bir yerde yaşayıp kendi kimliğini devam ettirirsen bu sana hicbir şey kazandırmaz. Emek olmadan yemek olmaz derler, çok doğru.
Kanada’dan sevgiler!
Pelin Kıvrıkoğlu
YOUTHART Gönüllüsü
Bu bölümde okumakta olduğunuz içerikten derneğimiz sorumlu değildir. YOUTHART, gençler arasında bilgi, birikim ve düşüncelerin paylaşımını teşvik etmek için, gençler tarafından kaleme alınan yazınsal içerikleri temel seviyede editledikten sonra sonra ilk elden çıktığı haliyle siz değerli okuyucularla buluşturmaktadır.